Proje Planı

Arsa alımıyla konut üretme kararı arasında geçen zaman dilimi, arsanın ve bölgenin özelliklerini tanımaya yardımcı olmuş, geçmişte rol aldığımız projelerden edinilen tecrübelerle birleştirilen bu bilgiler, proje geliştirme sürecinde yürütülen ihtiyaç analizinin de temel girdilerinden birini oluşturmuştur.

Empati duygusuyla yürüttüğümüz proje geliştirme sürecimiz sonucunda ortaya çıkardığımız tasarımın, günlük yaşantımızda özellikle büyük kentlerde karşılaştığımız; stres, yorgunluk, hava ve elektromanyetik dalga kirliliği, trafik sıkışıklığı, otopark sıkıntısı, yüksek katlı binalardaki asansöre ve merkezi havalandırmaya bağlı bir yaşam döngüsü gibi sorunlara ilişkin çözümlerin bir bütünü ve özeti olmasını hedefledik. 

Bu nedenle de, şu veya bu şekilde yukarıda değindiğimiz sorunlara maruz kalan insanlara yeşil bir doğa örtüsü içerisinde, kuş sesleri arasında ufku, güneş ışığını, yıldızları ve ayı görebilecekleri bir ortamda rahatlayıp kendilerine ve sevdiklerine güven ve huzur içinde zaman ayırabilecekleri, konuklarını rahatlıkla ağırlayabilecekleri kısacası, büyük kentlerin sorunlarını konutlarının dışında bırakacak bir alternatif sunmaya çalıştık.

Bunu yaparken “sürdürülebilirlik” hep kırmızı çizgimiz oldu. Proje geliştirme çalışmalarının ilk aşamasından tasarım aşamasına kadar geçen süreçte; gerek inşaat aşamasında, gerekse konutlar kullanılmaya başlandıktan sonra “doğayı ve doğal kaynakları en az nasıl daha az tüketiriz” sorusuna cevap arayarak ilerledik.

Bakış açımız ve tecrübelerimiz bizi yatay mimariye sahip mekansal bir tasarıma yönlendirdi. Gün boyu dışarıda çalışarak zaman geçiren üyelerimize ve ailelerine kolayca yönetebilecekleri bir konut, engelli ve yaşlılarımıza zorlukları en aza indiren bir yaşamsal mekan anlayışı, çocuklarımıza da gelecekte anılarında yer edecek güvenle ve rahatlıkla koşup oynayabilecekleri bahçe ve yeşil alanlar sunmaya çalıştık. 

Bu nedenle de, önceki projelerimizde birlikte çalışma kültürünü deneyimlediğimiz değerli büyüğümüz ve tecrübeli mimarımız Sayın Engin İLGÜN’ün rehberliği ve katkılarıyla; çok katlı, gereğinden büyük kapalı alana sahip mekanlar yerine, insani ihtiyaçlara cevap verecek ölçekte kapalı alanlardan oluşan, insanla doğa arasındaki sınırları azaltan bahçeye entegre edilmişgenişbir terası bulunan tek katlı ancak, dileyen üyelerimizin tefriş ederek hobi amaçlı olarak kullanabilecekleri bir çatı arası alanına sahip, sürekli veya hafta sonlarında, tatillerde kullanabilecekleri bir konut tasarlamanın ihtiyaç analizimizin sonuçlarına en uygun seçenek olduğuna karar verdik.

Sürdürülebilirlik anlayışımız kapsamında, mimari proje çalışmaları sonucunda ürettiğimiz tasarıma en uygun, madde ve enerji tasarrufu sağlayan ısı ve su yalıtımı, cephe ve çatı kaplaması uygulamaları ile ısıtma ve sıcak su sistemi yapılarak;  inşaat aşamasında konut maliyetinin, konutlar teslim edildikten sonra da ısıtma, soğutma, temizlik, bakım (tamir-tadilat) işletme giderlerinin en aza indirilmesi hedeflenmektedir.